Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Homo Sapiens Göçü
Homo Sapiens Göçü
Homo Sapiens 1. göç |
200.000 li yıllarda, bazı Homo sapiens aileleri, onları
Afrika dışına çıkaracak bir yolculuğa başladılar. Homo sapienler Afrika dışı
yolculuğa başladıklarında, Neanderthaller uzun bir süredir Avrupa ve Asya’da
yaşıyorlardı. İngiltere’deki uzak atalarımız ise tahta zıpkın kullanmaya
başlamışlardı.
197.000 yıl önce bazı Homo sapienler artık Etiyopya’ya
varmışlardı. Bazı Homo sapienler ise hala güney Afrika’daydılar.
170.000 yılı, 2000 de yapılan bir araştırmaya göre, tüm
insanların atası durumundaki Mitekondrial Havva’nın yaşadığı tarihtir. Yani, şu
andaki insanların hepsi, bu dişi Homo sapiensin torunlarıdır. Evrim, son bir
milyon yıl içinde çeşitli insan tipleri ortaya çıkarmıştır. Homo sapiens hariç,
bunların hiç biri günümüze kadar varlıklarını sürdürememişlerdir. Çevre ile
uyum ve kendi aralarında ve hayvanlarla rekabet sonucu, türleri silinmiştir.
Sadece Mitekondrial Havva’nın torunları, varlıklarını sürdürebilmiş ve dünyaya
yayılmışlardır.
160.000 yılında dünya yeni bir buzul çağına girdi. Bu
iklim değişikliğinin etkisi sonucunda Homo sapienler, tekrar hareketlendiler.
B.Ö. 150.000 yılında, Avustralya’da Aborjin yerleşimi vardır. Afrika dışına
çıkan ilk Homo sapienler, kuvvetli bir olasılıkla Avustralya’ya bu tarihten
önce ulaşmışlardı. Homo sapiensin Afrika dışına göçü, fasılalarla yüz binlerce
yıl içinde gerçekleşmiştir.
150.000 ile 80.000 yılları arasında, 840.000 ile 420.000
yılları arasındaki Homo erektus büyük göçüne benzer şekilde, Afrika dışına,
Asya ve Avrupa’ya, büyük bir Homo sapiens göçü olmuştur. Bu insan göçünü
oluşturan avcı topluluklar, DNA analizleri sonucunun gösterdiği gibi, Afrika’da
ortak bir atadan kopup ayrılmaya başlamışlardır. Yine DNA analizlerinin
gösterdiğine göre 135.000 yıl önceden itibaren, modern köpek, avcı insan topluluklarının
çevresinde bulunmaya başlamıştır.
125.000 yıl önce Neanderthal insanının, beyin büyüklüğü ve
organizasyon kabiliyeti Homo sapiensin seviyesine gelmişti. Bu Neanderthaller,
ölülerini gömen ilk halk olmuşlardır. Daha önce belirtildiği gibi bu soyut
düşünce ve din başlangıcının bir belirtisidir. Bu tarihlerde, Neanderthal,
Avrupa’nın her yerinde, Orta Doğuda, Batı ve Orta Asya’da yayılmış
bulunuyorlardı. Neanderhaller’in beslenme alışkanlıklarının içinde yamyamlık da
vardı. 120.000 ile 80.000 yılları arasında, Fransa’daki Moula-Guercy
mağarasında yaşamış olan Neanderthallerde bu yamyamlık belirtileri
görülmektedir. Yamyamlık, sadece uzak atalarımızda değil, Homo sapiensde de
uzun yıllar devam eden ve hatta bazı toplumlarda M.S. 20 ci asra kadar gelen,
bir alışkanlıktır.
B.Ö. 120.000 yıllara gelindiğinde, 40.000 yıl önce
başlayan buzul çağında bir gerileme oldu. Bu iklim değişikliği, beraberinde
yeni göçleri getirdi. 117.000 yılında, Güney Afrika’daki Cape Town yakınlarında
yaşayan insanlar, Langebaan Lagoon’da ayak izlerini bırakmışlardı. Göçe
başlayan Homo sapienler ise, B.Ö. 110.000 yılında, Orta Doğuya varmışlardı.
100.000’li yıllara gelindiğinde, Çin’de Homo erektus hala
taş aletler kullanıyordu. Bunlardan 1.000 tanesi Gaojia’da bulundu. Afrika’da
ise Homo sapiens, büyük memelilerin kaburga kemiklerinden aletler ve balık
iğnesine benzer kancalar veya mızrak uçlarını uzun zamandan beri üretiyordu.
Bunların kalıntıları Afrika’da Büyük Rift Vadisindeki Katanda’da bulunmuştur.
95.000 yılında, Java’da Flores adasında, yaklaşık 1 m
boyundaki, Homo floresiensis diye adlandırılan, ufak insanlar yaşamaya başladı.
Bu insanlar, daha önce orada bulunan Homo erektusların evrimleşerek, şartlara
uyması sonucu ortaya çıkmışlardı. Homo floresiensisler, 18.000 yılına kadar, bu
adada varlıklarını sürdürebilmişlerdir.
110.000 yılından beri Orta Doğuda görülmeye başlayan Homo
sapiens, 90.000 yıllarından itibaren, artık, Orta Doğuda yaşamaya başlamıştır.
60.000 yılına kadar Neanderthaller de, bu topraklarda yaşıyorlardı. Ancak, şu
ana kadar, en az 30.000 yıl yan yana yaşayan bu iki tür arasında ilişkinin olup
olmadığına dair bir delil bulunamamıştır. Yine bu tarihlerde, Homo sapiensin
göçü, Akdeniz’in çeşitli yerlerinde kıyılara varmıştı. Homo sapienler
yanlarında, eğlenip, vakit geçirebilecekleri, ufak parçalar ve süs eşyaları
taşıyorlardı. Bunlar da soyut düşüncenin geliştiğini gösteren işaretlerdir.
88.000 tarihinde, Zaire’deki bulguların bize gösterdiği
gibi, kemikten yapılmış, üç uçlu ve sapın geçmesi için gövdesinde delik olan
balık iğnesi veya zıpkını Homo sapiens tarafından kullanılıyordu. 75.000
yılından itibaren, Güney Afrika’daki Blombos mağarası buluntularına dayanarak,
modern insanın taştan ve kemikten oyularak yapılmış karmaşık aletleri artık
kullanmaya başladığını söyleyebiliriz. Bu insan davranış biçiminin epey
karmaşık hale geldiğini göstermektedir.
Aletler boncuk işlemelerle süslenmektedirler. Gelişmiş
soyut düşüncenin varlığını gösteren sembol kullanımı başlamıştır.
74.000 yılında Sumatra’daki Toba volkanı büyük bir patlama
yaptı. Bunun sonucunda meydana gelen atmosferik değişim, insan nüfusunda hızlı
bir azalmaya sebep oldu. 1000 yıl boyunca, yıllık ortalama sıcaklık bugünkünden
9 derece santigrat düşük seyretti. Dünyadaki insan nüfusu iyice azaldı. Bundan
sonra oluşacak olan gen havuzu, bu sırada hayatını devam ettirebilenlerden
meydana gelmiştir.
2005 de yapılan DNA testlerinin gösterdiğine göre, 65.000
yılında, Afrika’dan yeni bir göç dalgası oluşmuş ve bu göçü yapanlar Hindistan
kıyılarına ve güney Asya’ya varmışlardır. Ancak, daha önceki göçlerden Güney
doğu Asya, Malezya ve Avustralya’ya gelmiş insanlar olduğu da bilinmektedir.
Avrupa’nın her yerinde, 60.000 yıl önce, ortalama sıcaklık
bugünkünden 5 derece santigrat daha düşüktü. Ama bu iklim,100.000 yıl önceki
tam buzul çağına göre, çok daha sıcak bir iklimdi. Tam buzul çağında her yer ya
buzlarla kaplıydı veya donmuş toprak vardı. Şimdi ise, nispeten ılıman bir
iklim vardı ve av boldu.
60.000 yılında Irak’ın kuzeybatısındaki Zagros dağlarında
yaşayan Neanderthallerin, 8 değişik çiçeğin tohumunu sakladıkları
bilinmektedir.
57.000 yılında yaşamış olduğu tahmin edilen Afrikalı erkek
atadan, bugün yaşayan tüm erkeklerin üremiş olduğu, 2000 yılındaki Y kromozomu
analizleriyle belirlenmiştir.
53.000 tarihinde, Endonezya’dan Avustralya’ya insan göçü
oldu. Bunu takiben, 50.000 yılında güney Çin’den ve Endonezya’dan Avustralya’ya
yeni bir göç dalgası geldi. Göç edenlerin Avustralya’ya bambu kayıklarla
geldikleri düşünülmektedir. 53.000 ile 45.000 yılları arasında, Avustralya
kıtasındaki insan varlığının, yine bu tarihlerde kıtadaki devasa faunayı yok
ettiği sanılmaktadır.
53.000 ile 27.000 yılları arasında Java’da yaşayan
evrimleşmiş Homo erektusların beyin boyutları modern insanın beyin büyüklüğüne
ulaşmıştı. Yani artık değişik insan türleri arasında, beyin büyüklüğü açısından
bir fark kalmamıştı. Bu sırada, Papua adalarında taş devri kültürü ortaya
çıktı.
Aşağıda Y kromozom analizlerine ve mitekondrial DNA
analizlerine dayanılarak çizilmiş olan Homo sapiens göç yolları haritaları
vardır. Bu günkü bilgilerin ışığında çizilmiş olan bu haritalar, DNA analizleri
ilerledikçe daha doğru olarak çizile bilecektir. İleride oluşacak
değişiklikler, bu genel anlatımın felsefesine aykırı düşmeyeceği umudundayız.
Y kromozom analizlerine göre göç yolları |
Y kromozom analizlerine göre göç yolları |
Yukarıdaki 3 harita arasında bulunan zaman farkları bizce
önemli değildir. Çalışmalar ilerledikçe bu farklar azalarak, bir seviyeye
oturacaktır. Şimdiden mertebe açısından fark kapanmıştır.
Post A Comment
Hiç yorum yok :