Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-III. Ur hanedanı
III. Ur hanedanı
M.Ö. 2200 yılında, Guttiler Sümer
ülkesine saldırdılar. Uzun süren savaşlardan sonra, Sümer Akkad krallığı, bu
sefer Ur hegemonyası altında birleşti. Bu dönemde, yani III. Ur hanedanı
döneminde, Kral Şulgi, hem Asurlulara boyun eğdirdi ve hem de Elamlara karşı
pek çok zafer kazandı.
3000 yılında meydana gelen genel
hareketlenmenin bir uzantısı olarak, M.Ö. 2200 'de, kuzey Mezopotamya’da, Sami
kökenli bir halk yayılmaya başladı. Bu halk, Akkadlar tarafından kurulan Asur
şehri etrafına yerleştiği için, Asurlular adını aldılar. Asurlular başlangıçta
ve uzun bir süre, ticaretle uğraşarak zenginleştiler ve çoğaldılar. Başlangıçta
önemli bir devlet değillerdi. Ama tarihin gelecek sayfalarında, çok önemli bir
rol oynayacaklardı. Asurlular, Sümer-Akkad yazılı eserlerini kendi dillerine
tercüme ederek ve benzerlerini üreterek, Sümer din ve edebiyatının yayılmasını
sağladılar. Kurdukları kolonilerle yazının Anadolu’ya girmesine sebep oldular.
Aşağı Mezopotamya’da maden
yatakları olmadığından, madenler Anadolu’dan güneye gidiyordu. Yol üzerinde ise
Asur şehri vardı. Asur şehrinin baştan beri maden ve kereste ticaretinde önemli
bir yer tuttuğunu düşünebiliriz. Ticaretin geliştiği şehirde, aristokrat bir
tabaka hızla zenginleşti. Buna paralel olarak Asur şehri de gelişti.
Yapılan kazılarda, şimdi Bahreyn
olarak tanınan yerde, Dilmun kentinin harabeleri bulunmuştur. Dilmun’un kent
yaşı M.Ö. 2200 yılına gitmektedir. Daha sonra bahsi geçeceği gibi, Dilmun,
Sümerler için tanrıların şehridir ve dinlerinde önemli bir yer tutar. Dilmun,
ileride ortaya çıkacak olan tek tanrılı dinlere Cennet fikrini veren yerdir.
Sümerliler kral listelerini M.Ö.
2100 tarihlerinde hazırlamaya başladılar. Hanedan ve kral isimlerini en baştan
itibaren sıralamaya başladılar. İlk kralları olarak kral Eridu’yu kabul
ettiler.
Sümer ve Akkad’ın en ünlü
krallarından biri, üçüncü Ur hanedanının kurucusu Ur-Nammu’nun oğlu Şulgi’dir.
M.Ö. 2130 yılında Sümerliler, Akkad hâkimiyetinden kurtularak, Ur kentini
tekrar yönetmeye başlamışlardı. M.Ö. 2113 tarihinde, kral Ur-Nammu ile Ur
kentinin altın çağı başladı. Ur limanı ile Umman arasında çalışan Umman
gemilerinin serbestçe Ur limanına geliş ve gidişleri garanti altına alındı.
Ur-Nammu oğlu Şulgi yarım yüzyıl
hükümdarlık etmiştir. Şulgi, kadim dünyanın gelip geçmiş hükümdarlarının en
seçkinlerinden biridir. Olağanüstü bir askeri liderdi. Titiz bir yönetici idi.
Kültür ve sanat hamisiydi. Saray ve tapınak hesaplarının düzgün ve etkin
tutulabilmesi için muhasebe ve hesaplama dizgesi kurmuştur. Takvimi yeniden
düzenlemiştir. Ülkenin tümünde uygulanan, ağırlık ve uzunluk standardı
getirmiştir. Babasının tamamlayamadığı, Sümer’in en görkemli yapısı Ur
ziguratını tamamlamıştır. Diğer Sümer kentlerinde de dini yapılar, ziguratlar
inşa ettirmiştir. Edebiyat ve müziğe düşkün kişiliği, onu sanatçıların hamisi
yapmıştır. Yolları geliştirmiştir. Yol kenarlarında, yolcuların kalıp
dinlenebileceği bahçeli dinlenme evleri yani bir nevi moteller yaptırmıştır.
Onun zamanında yolculuk zevkli ve güvenli bir hale gelmiştir.
Post A Comment
Hiç yorum yok :