Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Şaman Din Adamı
Şaman Din Adamı
Genel olarak Şaman Din adamının
kısaca Şaman denen kişinin üstün kabiliyetleri ve normalden farklı bir
yaradılışı olduğu kabul edilir. Bir Şaman bilgi ve güç edinmek ve başka
insanlara yardım etmek için normalde gizli olanla temasa geçebilen ve onu kullanabilen
erkek veya kadındır. Kişi Şaman olmak için Tanrı tarafından bu göreve
çağrılabilinir. Ama bu özel çağrı dışında Şaman olmak için belli başlı bir
Şamanın neslinden geliyor olmak gerekir. Geçmiş ataların ruhundan biri Şaman
olacak torununa musallat olur, onu Şaman olmaya zorlar. Bu duruma Altaylılar
" töz basıp yat " yani ruh basması derler. Ata ruhu musallat olan
kişinin Şamanlığı kabul etmemesi halinde delireceği inancı genel bir inançtır.
Şaman ilk talebelik yıllarını
genel olarak tecrübeli bir Şaman’ın yanında, onunla usta çırak ilişkisi içinde
geçirir. Temel ilkeleri, yöntemleri ve kozmolojiyi öğrendikten sonra, Şaman
uygulamalarına başlanır. Yeni Şaman yaptığı ruhsal yolculuklarla güç kazanır.
Bilgisi arttıkça diğer insanlar için bir rehber haline gelir. Ona rüyalar,
hayaller sorulur, tatmin edici ve gerçekleşecek cevaplar beklenir. Böylece
Şaman yaptıklarıyla, söyledikleriyle ve gerçekleşenlerle sürekli gözetim
altındadır ve sürekli olarak sınanır. Şaman kişisel deneyimlerine dayanarak
gizemleri açığa çıkaran kişidir. Kişisel deneyimlerini sanki bunlar büyük bir
kozmik yap-bozun parçalarıymış gibi sürekli olarak bir araya getirmeye çalışır.
Kozmik yap-boz öyle büyüktür ve ulaşılmazdır ki usta bir Şaman bile bir
ölümlünün yaşam süresinde yap-bozu tamamlamayı asla ummaz.
Şamanlar genellikle zeki ve şair
yapılı kimselerdir. Vecd içinde kendinden geçip gök ve yeraltı dünyalarında
gördüğü garip varlıkları, acayip hadiseleri ayin sırasında detaylarıyla
anlatırlar. Medyumlar trans halinden çıkıp ayılınca da hiç bir şey
hatırlamazlar. Hâlbuki Şaman, medyumların translarının tersine normal bilinç
durumuna döndüğünde deneyimini tümüyle hatırlar. Transı hafiftir ve davul
çalınması sürdükçe devam eder. Davul ve çıngırağın değişmeyen monoton sesinin
başlaması, kendini bu seslere koşullandırmış olan Şamanı vecd (trans) durumuna
getirir. Trans haline geçerken Şaman davulu kendi çalar ancak trans ağırlaşmaya
başladığında davul çalma işini yardımcısı üstlenir. Trans haline geçmeye ayrıca
şarkı söyleme ve danslarla da yardımcı olunur. Şamanın böyle durumlarda
söylediği özel güç şarkıları vardır. Şarkılar, Şaman vecd haline yaklaştıkça
temposu artarak onu destekler.
Bir Şamanın gökteki iyi ruhlara
ve yeraltındaki kötü ruhlara hâkim olduğu ve onlarla ilişki kurduğuna inanılır.
Daha önce de bahsedildiği gibi Gök ve Yeraltı farklı iki evren kabul
edildiğinden, bazı toplumlarda, bu iki işin, ak ve kara denen iki ayrı Şaman
tarafından üstlenildiği de görülür. Her Şaman vecd yani trans durumuna kendi
özel yöntemiyle ulaşır.
Kendinden geçme yani vecd
durumunda, ruhunun göklere yükseltebilen, yeraltına indirebilen ve oralarda
dolaşabilen bir trans ustasıdır. Bütün Şamanların derin sezgileri, geniş düş
güçleri vardır. Derin bir coşkunluğa kapılarak kendinden geçerler, göğü, yeraltı
dünyasını gezdiklerine, ruhların yaşayışlarını gördüklerine, bütün gizli
âlemleri dolaştıklarına inanırlar. Bu kendinden geçme yani vecd durumları o
kadar aşırı bir hale gelir ve izleyenleri o kadar korkutur ki, o an Şamanın
ölüp yeniden dirildiğine inanılır. Şamanlar ayin sırasında bedenlerinin parça
parça olduğunu söylerler, bu duruma " Şaman hastalığı " ya da "
mistik parçalanma " denir.
Şaman vecd sırasında, ölülerle ve
doğa ruhları olan cinler, periler ve şeytanlarla ilişki kurar. Bu ilişki süreci
içinde Şaman bazı ruhlara da egemen olarak, onları kendi ruhu yapar. Böylece
ruhlar dünyasıyla kurduğu doğrudan ve somut ilişkileri, onun birçok ruha sahip
olması sonucunu getirir. Çoğunlukla hayvan biçiminde düşünülen söz konusu
ruhlar, Sibirya halklarında ve Altaylarda ayı, kurt, geyik, tavşan, kartal,
baykuş, karga suretinde görünebilirler. Ayrıca, büyük böcek, ağaç, toprak, ateş
olarak da ortaya çıkabilirler. Şaman, gerektiğinde bütün yardımcı ruhlarını
dünyanın dört bucağında bile olsalar çağırabilir. Bu çağrı davul ve tef
çalınarak yapılır.
Her Şamanın koruyucu bir ruhu
vardır. Bu koruyucu ruh, onun diğer ruhsal güçlerle başa çıkabilmesini ve
onlara hâkim olabilmesini sağlayan temel bir güç kaynağıdır. Koruyucu ruh genel
olarak güçlü bir hayvandır. Şamanı korur ve ona hizmet eder. Aslında Şaman için
bir başka benliktir. Bir kişinin koruyucu ruha sahip olması onu tek başına
Şaman yapmaz. Zaten her yetişkin bilse de, bilmese de, mutlaka çocukluğunda bir
koruyucu ruhun yardımını görmüştür. Yetişkinliğe erişmek ancak böyle mümkün
olabilir. Koruyucu ruhları açısından sıradan bir insan ile bir Şaman arasındaki
ana fark, Şamanın kendi koruyucu ruhunu aktif olarak kullanabilmesidir. Şaman
koruyucu ruhunu sık sık görür ve ona danışır. Vecd halinde yaptığı yolculukları
onunla birlikte yapar. Onun kendine yardım etmesini sağlar. Koruyucu ruhunu
başkalarının hastalık ya da sakatlıklarının iyileştirmesinde kullanır.
Şamanlar koruyucu ruhun kişiyi
hastalıklara karşı dirençli kıldığını düşünmüşlerdir. Hastalıklar güçlü bir
bedene giremezler. Bedenin güçlü olması için ise içindeki ruhun güçlü olması
gerekir. Bir koruyucu ruh yalnızca kişinin fiziksel enerjisini ve hastalıklara
karşı direncini artırmakla kalmaz aynı zamanda kişinin zihinsel uyanıklığını ve
kendine güvenini de arttırır. Bu güç kişinin yalan söylemesini bile
zorlaştırır. Bir kimse depresyona girdiğinde, ya da hastalığa eğilimli
olduğunda bu onun artık istenmeyen güçlerin istilalarına direnemediğinin
belirtisidir.
Koruyucu ruhtan başka, güçlü bir
Şamanın belirli sayıda yardımcı ruhları vardır. Bunlar koruyucu ruhla
karşılaştırıldığında daha küçük güçlerdir. Fakat bir Şamanın elinde bunlardan
yüzlercesi bulunabilir ve böylece büyük bir toplam güç sağlayabilir. Bu
yardımcı ruhların belirli amaçlar için özel işlevleri vardır. Bir Şamanın
yardımcı ruhları toplaması çoğunlukla yıllarını alır.
Şamanlar büyü yaparak, şifalı
otlar kullanarak, muska ve benzeri okunup, yazılmış nesneleri kullanarak,
hastaya tılsımlar vererek hastaları tedavi etmeye çalışırlar. Trans durumunda
hastayı muayene ederek, eski tecrübelerine dayanarak koyduğu teşhis sonunda,
daha önce denedikleri tedaviyi uygularlar. Ama tedavinin aslı daima hastadan
gitmiş olan güç hayvanını bularak ona geri getirmeye dayanır. Diğer yapılanlar
bunu sağlamaya veya güç hayvanının gücünü arttırmaya yönelik tedavilerdir.
Şamanlar uzaktan da iyileştirme
yapmaya çalışırlar. Bunun için hayal güçlerini kullanırlar. Sessiz karanlık bir
odada gözlerini kapatır, çıngırağını kullanarak, güç verici şarkılar söylerler.
Yüzünü hasta kişinin bulunduğu yöne döner ve hastayı gözünde canlandırır,
hastanın güç hayvanını geri getirmek için alt dünyaya yolculuk yapar ve bulduğu
güç hayvanını hastanın yanına yollarlar. Bu bir nevi imajinasyondur ve güç
aktarımıdır.
Ağrı, insanlık tarihinin her
döneminde vardı. Belirli bir dış buluntu olmadan çekilen ağrının sebebi
vücuttaki kötü ruhlara yorumlanıyordu. Ağrının bitmesi için vücuttan kötü ruhun
çıkarılması gerekiyordu. Bunun için ruh emilirdi. Çok yaygın kullanılan bir
diğer yöntem de ağrı çeken kişinin kafatasında delik açmaktı. Şamanların ve
ileride hekimlerin kullanacağı bu yöntemle ağrı nedeni olan kötü ruhun çıkıp
gitmesi hedefleniyordu. Bu metot inanılmaz derecede sık uygulanan bir yöntemdi.
Bu operasyona tıp dilinde “ trepanasyon “ adı verilir. Trepanasyon ameliyatları
nasıl bundan 11 – 12 bin yıl evvel kullanılıyorsa, bugün de ilkel kabilelerde
halen kullanılmaktadır. Bu ameliyatlardaki başarı oranı inanılmaz derecede
yüksekti. Trepanasyon uygulamasında Şaman’ın veya büyücü-hekimin becerisi de
küçümsenemeyecek düzeydeydi. İşlem büyük risk taşımasına rağmen, buluntulardan
anlaşıldığına göre başarı yüzde ellinin üzerinde gerçekleşmekteydi.
Önemli bir ağrı kaynağı da
dişlerdi. Diş ağrısı dişlerin küçük kurtlar tarafından kemirilmesine bağlanıyordu.
Genellikle diş tedavi edilmiyor, çekiliyordu.
Daha önce anlatıldığı gibi, Şaman
fal bakarak kehanette de bulunur. Şamanın gelecekten haber vermesi en önemli
işlevlerinden biridir. Şaman dininde kader değişmez olmadığından, Şamanın hayır
dualar okuyarak, geleceğin hayırlı olmasını sağlaması da istenir. Şamanın
okuduğu hayır dualara " alkış " denir, Şamandan alkış alan bir kimse
dileklerinin yerine geleceğine inanır.
Şamanların en önemli
özelliklerinden biri de aynı anda birkaç yerde birden görülebilme
yetenekleridir. Onlar bunu çeşitli ruhlarını kullanarak yaparlar. Tarihin
gelecek sayfalarında, hangi dinden olursa olsun, kim birkaç yerde birden
bulunma özelliğini kullanıyorsa, bunda Şaman kalıntılarını aramak gerekir.
Şaman sadece uzakta ve yakında olmaz. O aynı zaman da uzakta olup biteni de
izleyebilir.
Post A Comment
Hiç yorum yok :