Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Şaman dininde Fal ve Kehanet
Şaman dininde Fal ve Kehanet
Şaman dini, geleceğin
bilinebileceğine inanır. Alın yazısı yoktur. İnsan gelecekte olabilecekleri ve
bu olayları etkileyen nedenleri önceden bilebilirse, geleceği kendi yararına
değiştirebilir. Bu nedenle fala ve kehanetlere başvurulur. Geleceğin
olumsuzluklarından kurtulmanın yolu geleceği bilmektir. Bu nedenle Şamanın en
önemli işlerinden biri de geleceği okumaktır. Fal ve kehanetler için, çok
çeşitli yollara başvurulur. Her falcı veya kâhinin kendine mahsus bir tarzı
vardır. Geleceğe ışık tutabilecek pek çok nesneden biri de, hayvanların iç
organlarıdır. Hayvan bağırsak ve kürek kemikleri bu maksatla kullanılır. Hun
krallarının, Attila’nın, Mısır’daki Memluk Türklerinin, Cengiz hanın fal ve
kehanete olan düşkünlüğü her yerde yazılıdır. Geleceği okuyabilme özelliğinin
yanında, Şamanlarda, kısmi doğa olaylarına hükmedebilme yeteneği olduğu da
vurgulanır. Şaman, sihir gücü ile doğayı yardıma çağırır. Bunun için genelde
hayvanların başlarından çıkarılan taşların ve kemiklerin aracılığına ve
yardımına başvurulur. Çin kaynakları şöyle yazar: " Asya halkları arasında
Hunlar, büyük sihirbazlar sayılırlar. İstedikleri zaman kar, dolu, yağmur
yağdırma ve ülkelerine yapılan düşman akınlarını engelleyebilmek için kuvvetli
rüzgârlar estirebilme sırlarını bilirler." Kaşkarlı Mahmut, Yağma
Türklerinde bu sihirbazlıklara tanık olduğunu söyler: " Yazın yangın
çıkınca gökten kar iner ve Tanrının izni ile yangını söndürür ".
Ehlileşmiş hayvanların ve
özellikle kısrakların ak renkte olanları, ecdat ruhlarına, koruyucu varlıklara,
Tanrılara adanırlar. Bu hayvanlara binilmez, etinden, sütünden yararlanılmaz.
Saygı gösterilen bu hayvanlar, artık boya, bireye, aileye değil, adandıkları
varlığa aittirler. Bunlara " Iduk " denir. " Iduk "
salıverilmiş, bırakılmış anlamındadır. Iduk hayvanlar gibi, Iduk yer, Iduk su
vardır. Iduk yerlerin üzerinde yaşayan bitki ve hayvanlara dokunulmaz. Ecdat
ruhlarının oturduğu yerler, efsanevi olayların geçtiği yerler, dinsel açıdan
kutsal yerler, böyledir. Oralardaki bitki ve hayvanlar, o yerde bulunan ruhlara
ait sayılır ve insanlar, o yerlerdeki varlıklara sahip olma veya onlardan
yararlanma haklarından kendiliklerinden vazgeçerler. Orhun yazıtlarında bu Iduk
yerlerin adları geçer: Türk devletinin merkezi Ötüken; Gök Tanrıya kurban sunma
töreninin yapıldığı Tamir nehri kaynağındaki Tamag gibi.
Kurban sunma, hayvan, yiyecek ve
içki sunma biçiminde olur. Hun hakanı ölünce, bütün ordu ölü hakana şarap ve
pirinç sunar. Ölülere içki ve yemek sunma, Türklerde çok yaygın bir
davranıştır. Günümüzde Beltirler, mezar başına getirdikleri yemekleri ateşe
atarlar; sonra mezarın başına içki koyarlar; ölünün yemeği yiyip, içkiyi
içeceğini varsayarlar. En büyük kurbanlar, belli bir zamanda ve devamlı olarak Gök
Tanrıya, Yer Tanrıya ve Atalara sunulur. Genelde kurban sunulacak hayvan ak
renkte seçilir, en değerli kurban ak aygır kısraktır. Büyük kurban törenleri
Kağanın bizzat kendi tarafından yönetilir. Kurban töreninin Şaman tarafından
değil, Hakan tarafından yönetilmesi, Kağanın dinsel kimliğini belirtir. Kurban
sadece Tanrılara değil, ruhlara ve olaylara da kutsallık katması için sunulur.
Böylece kötülüklerin olmasının önceden önleneceği inancı yaşatılır. Kurban
kesmek hem bir hak ve hem de bir ödevdir. Kurban etinin bir kısmı, sunuyu yapan
kişiye (aileye) bırakılır, bir kısmı da topluca yenilir. Böylece evrendeki
güçlerle yemek paylaşılmış olunur. Ortak yemek, boyun evrendeki tüm güçlerle
dayanışmasını gösterir. Yaşamdaki birlik, somut bir şekilde gerçekleştirilir.
Daha önce kadınların şifacılıkta
ve giderek de kehanet, fal ve büyüde erkeklerden öne çıktıkları anlatılmıştı.
Bununla beraber bütün Şaman din adamları, şifacılığı ve okült uygulamaları
erkek ve kadın farkı olmaksızın benliklerinde toplamışlardı. Ancak bu işleri
kadınların daha iyi yapabildikleri de belliydi. Yerleşik topluma geçilirken,
kadın şifacılık ve okült uygulamalarında bir adım öne çıktı. Bu öne çıkış, az
sonra anlatılacağı gibi, toplumda kadının yerinin öne çıkması ile de bağlantılı
olmalıdır.
Post A Comment
Hiç yorum yok :