MITOLOJI

[Mitoloji][bleft]

Türk Tarihi

[Türk Tarihi][twocolumns]

Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Şuppiluliuma

Şuppiluliuma

M.Ö.  1370  ile  1360  yılları  arasındaki  bir  tarihte,  Hitit  tahtına,  Büyük  Kral  olarak, Şuppiluliuma geçti ve 40 yıl boyunca Orta Doğunun tarihine damgasını vurdu. Şuppiluliuma kuvvetli bir olasılıkla tahtı ele geçirdi. Siyasal durum iyi değildi, Hatti topraklarının büyük bir kısmı düşmanların eline geçmişti. Şuppiluliuma, Büyük kral olduktan sonra, uzun bir süre Anadolu içindeki kargaşanın yatışması ile uğraştı. Şuppiluliuma’nın ilk yıllarında Hattuşaş yeniden imar edildi, genişletildi, dıştan koca duvarlarla yeniden kuşatıldı. Dışarıda, tabii ki ilk hedef, Kuzey Suriye idi. Ama Mitanni devleti orada duruyordu.

Şuppiluliuma, Mitanni ile hesaplaşmadan önce, çevresini güvenlik içine aldı. Anadolu’nun doğusundaki,    Azzi-Hayaşa  krallığı  ile  bir  antlaşma  yaptı.  Antlaşmayı  pekiştirmek  için Hayaşa kralı Hukkana’ya kızını verdi. Benzer bir antlaşma da Kizzuvatna kralı Şunaşşura ile yapıldı. Bütün bu antlaşmalarda sınırlar, karşılıklı verilecek asker sayıları, protokol, haberleşmelerin nasıl olacağı, özel koşullar, suçluların iadesi gibi pek çok konu, diplomatik bir nezaketle kaleme alınmışlardır.

Sınırlarını güvenliğe alan Şuppiluliuma, önce Kuzey Suriye’de başarılar sağladı. Peşinden ani bir saldırı ile Mitanni başkentine girildi (aslında iki saldırı yapılmıştır. Toroslar üzerinden yapılan ilk saldırı başarısız olmuş, ama daha sonra doğudan Fırat üzerinden yapılan saldırı başarılı olmuştur). Mitanni krallığı etkisiz hale getirildi. Hititler, daha sonra Suriye’ye girdiler ve  orada  Mitanni  desteğinden  yoksun  kalan  şehir  devletlerine  kolayca  baş  eğdirdiler. Suriye’de  Hititlerin  karşısına  ciddi  bir  Mısır  direnişi  de  çıkmamıştı.  Çünkü  bu  esnada Mısır’da Firavun Akhenaton vardı ve Mısır kendi ile uğraşıyordu. Firavun Akhenaton, tek 
Tanrılı dine geçmiş, Mısır'ın ekonomik ve sosyal yapılanmasını oluşturan tapınakları devre dışı  etmişti.  Mısır  sancılı  günler  geçiriyordu  ve  kimseye  bakacak  hali  yoktu.  Hititlere Suriye'de sadece küçük bir kent devleti olan Kadeş direndi, ama bu şehir de düşünce, Lübnan sınır oldu. Aslında Suriye genel olarak elde edilmiş bile olsa, yine de çıbanbaşları vardı. Mitanni ordusu duruyordu, Akdeniz kıyısındaki bazı liman şehirleri hala Mısır denetiminde idi.

Bu olaylar olurken Mitanni tahtında kral Tuşratta bulunuyordu. Tuşratta öldürüldü ve yerine çıkan yeni kral da, Mısır yerine Asur ile anlaşma yaptı. Hitit güvenliği yine suya düşmüştü. Şuppiluliuma, yaklaşık M.Ö. 1340 yılı çıvarında, ordusu ile Fırat üzerinden tekrar yürüdü. Kargamış’ı aldı, Mitanni krallığını parçalayarak çeşitli küçük devletlere bölüp, başlarına Hitit prenslerini koydu. Bazılarının başına da, Hititlere bağlı yerel prensleri atadı. Bu siyasi gelişmelerin sonucunda, Hititler, Asur kralı Kizzuvatna ile bir antlaşma imzalayarak, Suriye meselesini hallettiler.

Bu esnada Mısır’da Firavun Akhenaton ölmüş; Tapınaklar  tekrar  güçlerine  kavuşmuş; Akhenaton, tek Tanrılı dini, kendi kurduğu başşehir ve Aton tapınakları, izleri kalmayacak şekilde yerle bir edilmişti. Yeni firavun Tutankamon’du ve çocuk yaştaydı. Tutankamon M.Ö.  1323  tarihinde  ölünce,  karısı Ankhesanamen bir Hitit prensi ile evlenerek politik güç kazanmak istedi. O dönemde Mısır’ın Akhenaton tarafından bozulan sosyal düzeni daha dengeye gelmediğinden, Mısır oldukça karışıktı. Ve Ankhesenamen’in güçlü bir müttefike ihtiyacı vardı. Ankhesanamen, Şuppiluliuma’ya bir mektup yazarak,   Şuppiluliuma’nın oğullarından biri ile evlenerek, onu Mısır firavunu yapmak istediğini bildirdi. Şuppiluliuma, Kadeş önlerinde
iken mektubu aldı ve çok şaşırdı, inanamadı. Bunun bir Mısır oyunu olabileceğinden korktu. Olayın aslını anlamak için Mısır’a bir elçi yolladı. Elçi, elinde, Ankhesenamen’in ikinci bir mektubu  ile döndü.  İkinci  mektupta,    Ankhesenamen,  artık  durumdan  iyice  yakınıyor ve yardım istiyordu. Şuppiluliuma inanmıştı, oğlunu Mısır’a yolladı. Ama oğlu yolda, kuvvetli bir olasılıkla çölün gezginci ve soyguncu kabileleri tarafından öldürüldü. Ankhesanamen de saray rahibi Ay ile istemeye istemeye evlenmek zorunda kaldı.

Şuppiluliuma’nın halletmesi gereken bir diğer problemi de Kuzey Karadenizli Kaşkalardı. Kaşkalarla 20 yıl uğraşıldı, ama net bir sonuç alınamadı. Hitit devleti, batıyla, yani Ege ile bu dönemde ilgilenmek zorunda kalmıştır. Bu ilgi, merkezi otoritenin kuvvetini arttırmaya dönük güç  gösterisidir.  Şuppiluliuma,  Arzava  krallığı  ile  Seha  nehri  topraklarında  (bu  günkü Bergama yakınlarında ki Bakırçay) kurulu bulunan bazı şehir devletleri ile ve iç Ege’de Mira ve Hapalla şehirleri ile ilgilenmiş ve bunları tekrar denetimine almıştır.

40 yıldan uzun süre Hititleri yönettikten sonra Şuppiluliuma aniden öldü. Çok büyük işler başarmıştı, döneminde Hititler en güçlü devlet olmuştu. Ancak otoriter ve kişisel yönetimi, ölümünden sonra sorun oldu. Yetkiyi tek elde toplayan kişilerin başına gelen, Hititlerin de başına geldi ve kargaşa başladı. 

Post A Comment
  • Blogger Comment using Blogger
  • Facebook Comment using Facebook
  • Disqus Comment using Disqus

Hiç yorum yok :


Dinler Tarihi

[Dinler Tarihi][bleft]

Antik Tarih

[Antik Tarih][twocolumns]

Video

[Video][bsummary]

Dünya Tarihi

[Dünya Tarihi][bsummary]