Eski Yunan Mitolojisinde Kadın İmgesi
Kadın, yüzyıllardan beri birçok tartışmanın odağı olmuştur. Bu çalışmada eski yunan mitolojisindeki kadın anlayışını tartışacağım. Bunu yaparken çeşitli mitlere başvuracağım ve kadın tanrıçaları ele alacağım. Çalışmanın sonucunda da kadın imgesinin yunan mitolojisindeki yerini tartışacağım. Son olarak, mitolojideki kadına bakışın daha sonraki görüşleri ne şekilde etkilediğini tartışacağım.
Tanrıların insanlarla ve diğer tanrılarla olan ilişkileri yunan mitolojisinin konularını oluşturmaktadır. Yunan mitolojisine göre tanrılar tıpkı insanlar gibi yaşıyorlardı. Tanrıların fiziksel olarak insan şeklinde olmaları ve insanlar gibi yaşamalarından dolayı insanlar tanrılardan fazla korkmuyorlardı. İnsanlar ve tanrılar arasındaki tek fark, tanrıların ölümsüz insanların ise ölümlü olmalarıydı.
Yunan mitolojisine göre başlangıçta kadınlar yoktu, toplumda sadece erkekler vardı. Prometheus’un gizlice ateşi çalıp insanlara vermesine baş tanrı Zeus çok sinirlenir ve bu topluma bir ceza vermek ister. Erkeklerden oluşan bu toplumu cezalandırmak için Zeus kadını yaratmaya karar verir. Bu kadını yaratırken her bir tanrıçadan değişik özellikleri alıp yarattığı kadına yükler. Zeus’un yarattığı bu ilk kadın Pandora’dır. Zeus Pandora’yı dünyaya gönderirken ona bir kutu armağan eder ve bu kutuyu kesinlikle açmamasını söyler. Ancak Pandora merakına yenik düşer ve bu kutuyu açar. Kutunun içindeki kötülükler, hastalıklar, keder, korku vs. dünyaya yayılmaya başlar. Pandora bunu fark eder ve hemen kutunun ağzını kapatır. Ancak kutunun içindeki bütün kötülükler dışarı çıkmıştır, kutuda kalan tek şey ise ümittir.
Yukarıda kısaca değindiğimiz bu kadının ilk yaratılış öyküsünden de anlaşılacağı üzere, kadın cezalandırma aracı olarak yaratılmıştır. Yani Zeus kadını kötülüklerle birlikte dünyaya göndererek insanlardan intikam almıştır.
Yunan mitolojisinde kadın sonradan yaratılan ikinci sınıf bir varlık olarak görülür. Ancak bu mitoloji kendi içerisinde, kadının önemi konusunda tezatlıklar da barındırmaktadır. Bir taraftan kadın yaşamın kaynağı olarak görülürken; diğer taraftan hırsın, kötülüğün kaynağı olarak görünmektedir. Tanrıçalardan birkaç örnek verirsek, Gaia toprak tanrıçasıdır ve bütün
tanrıların soylarının çıktığı ilk tanrıçadır. Afrodit (Aphrodite)aşk ve güzelliği simgeler. Hera baş tanrıçadır ve kötülükler yapar. Metis, bilgelik tanrıçası ve Ate hata ve günah tanrıçasıdır. Yani kadın hem çok istenen bir varlıktır hem de istenmeyen aşağılanan bir varlıktır.
Tanrıların insanlarla ve diğer tanrılarla olan ilişkileri yunan mitolojisinin konularını oluşturmaktadır. Yunan mitolojisine göre tanrılar tıpkı insanlar gibi yaşıyorlardı. Tanrıların fiziksel olarak insan şeklinde olmaları ve insanlar gibi yaşamalarından dolayı insanlar tanrılardan fazla korkmuyorlardı. İnsanlar ve tanrılar arasındaki tek fark, tanrıların ölümsüz insanların ise ölümlü olmalarıydı.
Yunan mitolojisine göre başlangıçta kadınlar yoktu, toplumda sadece erkekler vardı. Prometheus’un gizlice ateşi çalıp insanlara vermesine baş tanrı Zeus çok sinirlenir ve bu topluma bir ceza vermek ister. Erkeklerden oluşan bu toplumu cezalandırmak için Zeus kadını yaratmaya karar verir. Bu kadını yaratırken her bir tanrıçadan değişik özellikleri alıp yarattığı kadına yükler. Zeus’un yarattığı bu ilk kadın Pandora’dır. Zeus Pandora’yı dünyaya gönderirken ona bir kutu armağan eder ve bu kutuyu kesinlikle açmamasını söyler. Ancak Pandora merakına yenik düşer ve bu kutuyu açar. Kutunun içindeki kötülükler, hastalıklar, keder, korku vs. dünyaya yayılmaya başlar. Pandora bunu fark eder ve hemen kutunun ağzını kapatır. Ancak kutunun içindeki bütün kötülükler dışarı çıkmıştır, kutuda kalan tek şey ise ümittir.
Yukarıda kısaca değindiğimiz bu kadının ilk yaratılış öyküsünden de anlaşılacağı üzere, kadın cezalandırma aracı olarak yaratılmıştır. Yani Zeus kadını kötülüklerle birlikte dünyaya göndererek insanlardan intikam almıştır.
Yunan mitolojisinde kadın sonradan yaratılan ikinci sınıf bir varlık olarak görülür. Ancak bu mitoloji kendi içerisinde, kadının önemi konusunda tezatlıklar da barındırmaktadır. Bir taraftan kadın yaşamın kaynağı olarak görülürken; diğer taraftan hırsın, kötülüğün kaynağı olarak görünmektedir. Tanrıçalardan birkaç örnek verirsek, Gaia toprak tanrıçasıdır ve bütün
tanrıların soylarının çıktığı ilk tanrıçadır. Afrodit (Aphrodite)aşk ve güzelliği simgeler. Hera baş tanrıçadır ve kötülükler yapar. Metis, bilgelik tanrıçası ve Ate hata ve günah tanrıçasıdır. Yani kadın hem çok istenen bir varlıktır hem de istenmeyen aşağılanan bir varlıktır.
Kaynak:
Nur Yeliz Gülcan
Dicle Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü, Diyarbakır Türkiye
Post A Comment
Hiç yorum yok :