MITOLOJI

[Mitoloji][bleft]

Türk Tarihi

[Türk Tarihi][twocolumns]

Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Çin yazısı

Çin yazısı


M.Ö. 4000 yıllarına gelindiğinde, Çin'de tarım yapılmaya başlanmış ve Sarı nehir çevresinde yerleşik düzene geçilmişti. Alüvyonlu toprakları çok bereketli olan ovanın içinde, pek çok bataklık ve balta girmez ormanlar vardı. Güneyde ise, Yang-Çe vadisinden sonra Çin'in dağlık ve ormanlık kısmı başlıyordu. Temel gıda darıydı, bununla birlikte buğday ve pirinç de biliniyordu. Köpek, domuz, keçi, koyun ve sığır evcilleştirilmişti. Damları otlarla kaplı, sağlam yapılı evler, yarıya kadar toprağa gömülmüş olarak inşa ediliyordu. Evlerin içinde ocak ve fırın vardı. Yer çamurla sıvanıyordu. Başlangıçta birkaç evlik olan bu yerleşimler, zamanla kalabalıklaştılar, köy büyüklüklerine eriştiler. Bu dönemde, dönen geometrik desenlerle süslenmiş çanak, çömlek kullanımını görüyoruz. Bu desenler, daha sonraları Çin'e özgü kabul edilen biçimlerin çoğunun ilk halleridir. Yine bu dönemden kalan kesilmiş ipek böceği koza kalıntıları, ipekçiliğin de bilindiğini göstermektedir.

Çin yazısı, M.Ö. 2000 civarında geliştirilmiştir. Bu yazı, resim esasına dayanan çok karmaşık bir yazıdır. Çin'de bulunan ilk yazılı belgeler, hayvan kemikleri ve tortul kalıntılar üzerine yazılan, Shang (Şang) hanedanına ait kayıtlardır.

Çin tarih kaynaklarında sözü edilen ilk hanedanlık Şa hanedanıdır. Şa hanedanının tarihi geçmişi, kuvvetli bir olasılıkla, tahta üzerine yazılmış yazıların yok olması nedeniyle, günümüze ulaşamamıştır. Bu dönemde köyler tepelerin üzerine kuruluyor, saldırılardan korunmak içinde etrafı toprak duvarlarla çevriliyordu. Çin yazısında, eski kent isimleri ile tepe, aynı resimle gösteriliyordu. Y ani tepe yerleşim demekti. Bunun gibi, " kabuk" Hiyeroglifi, para, ticaret, zenginlik anlamına geliyordu. Şa hanedanlığı zamanında, sosyal adımlar atıldığı bellidir. Bunlardan biri de M.Ö. 2850 Çin imparatoru Fuşi’nin, insanların isimleri ile birlikte soy isimlerinin de kullanılmasını emrederek, yürürlüğe koymasıdır. Yine bu dönemde, M.Ö. 2737 yılında, Çin imparatoru Shen Neng gut, romatizma, malarya, hafıza kaybı hastalıkları için marihuana çayının içilmesini çıkardığı bir tamimle emretmiştir. Shen Neng’in 365 şifalı bitkiyi saptadığına inanılır. Bu bitkilerden çeşitli reçeteler yolu ile sağlanan ilaçlarla hastalıklar iyileştirilmeye, acılar hafifletilmeye çalışılıyordu.

Sümerlerde Gılgamış Uruk kentinde hüküm sürerken, M.Ö. 2700 tarihlerinde, Çin’de Hint mürekkebi (çini mürekkebi) geliştirildi. Bu mürekkep, çıra ve lamba yağı isi ile eşek derisinden ve miskten elde edilen jelâtinle karşılaştırılarak imal ediliyordu. Bu sırada, Amerika kıtasında, Meksika’da Mısır bitkisinin ehlileştirilmesine başlanmıştı.

Çinliler takvimlerini M.Ö. 2698 yılından itibaren başlatmışlardır. Şa hanedanlığının ortalarına rastlayan bu tarihin neyi kastettiği şimdilik bilinmemektedir.
 Çin’de homoseksüellik daha bu yıllarda yaygındı ve bu yaygınlık zamanımıza iyice yaklaşana kadar sürecektir. Çin’de, günlük yaşamda, homoseksüellik ne övülür ve ne de yerilirdi. Bu duruma bakarak homoseksüelliğin geleneksel aile ahlakını incitmediği söylenebilinir.

Çin tarihinde eş cinselliğe öncelikle terminoloji ile başlamalıyız. Çünkü Çin Batı dünyasının tabirlerini kullanmaz. Homoseksüellik “ ısırılmış şeftali veya şeftaliyi paylaşmak ” “ yen veya giysi kolu kestiren tutku ’’ yahut ta kısaca “ kesik yen ” “ müttefik veya bağdaşık kardeşlik ’’ gibi pek de alışık olmadığımız deyişlerle karşımıza çıkar. Bu deyişleri anlamak için, hikâyelerini bilmek gerekir.

Homoseksüelliğin, toplum tarafından kabul edilen davranışlar olmasını sağlayan, efsanevi bir imparatordan söz edilir. Sarı İmparator veya Huang Di, Çin toplumunda kurucu Atalardan kabul edilerek, adı etrafında birçok şeyin efsaneleştirildiği bir İmparatordur. Toplumun homoseksüelliği benimsemesi Girit’te de böyle efsanevi bir imparatora bağlanır.

Çin geleneklerine göre Sarı İmparator veya Huang Di’nin M.Ö. 2698 – 2599 arasında yaşadığına inanılır. İmparator, danışmanı, bilgini ve Saray doktoru Qi Bo ile Çin tıbbının temellerini atmış ve çok uzun bir hayat sürmenin yolunu bulmuştur. Qi Bo ve İmparator efsaneye göre pusulanın da mucitleridir. Pusula sayesinde kum fırtınası arkasına gizlenmiş olan düşmanlarını bulup, yok etmişlerdir.

Efsanelerde İmparatorun eşi de yer alır. O da halkına çok değerli bir şeyi hediye eder. Sarı imparatorun sevgilisi ve taptığı eşi Kraliçe Luo Zu’nun sihirli güçleri eşinden hiç de aşağı değildir. “ Çin efsaneleri ipek böceği kozasından ipekli kumaş yapılabileceğini insanlara Kraliçe Lou Zu’nun öğrettiğini anlatmaktadır.”

Bu sevgili eş erkenden ölünce İmparator çok mutsuz olur. Hiçbir şey onun duygusal boşluğunu dolduramaz ta ki erkek bir sevgilisi olana kadar. Bu genç erkeğe büyük bir tutku ile bağlanan Sarı imparator sayesinde Çin’de eşcinsellik başlar.

Bu öykünün yazarı efsanevi tarihçi Cang Jie’dir. Cang Jie de oldukça sıra dışı ydı, efsaneye göre, “ dört gözlü ve sekiz gözbebekli “ dir. Çin’de yazı sistemini bulan da odur.

Çin mitolojisine göre Huang Di, insan vücudunun sırlarına ulaşmış olan kişidir. Ona göre kan kalbin kontrolündedir ve rotasında durmadan döner.




Post A Comment
  • Blogger Comment using Blogger
  • Facebook Comment using Facebook
  • Disqus Comment using Disqus

Hiç yorum yok :


Dinler Tarihi

[Dinler Tarihi][bleft]

Antik Tarih

[Antik Tarih][twocolumns]

Video

[Video][bsummary]

Dünya Tarihi

[Dünya Tarihi][bsummary]