Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Çin
Çin
Orta Doğuda Sümer ve Mısır
medeniyetleri yaşanırken, Asya’nın öbür ucunda, bir diğer medeniyet
gelişiyordu. Orta Batıdan (Orta Doğudan), Uzak Doğuya geçince, birden isimler,
olayların gelişimi insanda şok etkisi yapar. Başlangıçta, her şey bize yabancı
gelmeye başlar. Anlamakta zorluk çekilir. İsimler karışır. İsimleri, olayları
akılda tutmak zorlaşır. Burada gereken biraz sabırdır. Beyin Çin'e alışabilmek
için biraz zaman ister.
Çin dediğimizde, bu kitapta
anladığımız bölge, kuzeyde Çin setti, batıda Kansu eyaletini sınırları içine
alıp, Türkmenistan'ı sınırları dışında bırakan, doğuda Çin Denizinden, güneyde
Çin hindi’ne kadar uzanan büyük toprak parçasıdır. Çin coğrafi olarak iki kısma
ayrılabilir:
Kuzey Çin ve Güney Çin. Kuzey ve
Güneyi birbirinden Ch'in-ling (Çin- ling) sıra dağları, daha sonra da Huai
nehri ayırır. Ch'in-ling dağları, iklimsel olarak ta sınır teşkil eder. Kuzey
Çin, sivri dağ tepelerinin göğe uzandığı bir coğrafyadır. Genel karakteri
itibarı ile Anadolu platosuna benzer. Dağların etekleri, ilkbahar rüzgârları
ile Moğolistan’ın içlerinden taşınan, çok ince taneli bir toprak tabakası olan,
Lös ile kaplıdır. Her yıl yağan bu toz
(lös), tarlalar için gübreleme
görevi görür. Tarımsal olarak Lös büyük faydası olan bu toz, ulaşım için
önemli bir engeldir. Kuzey Çin'de
yol yapmak ve yapılmış yolları muhafaza etmek, zor iştir.
Sarı nehir (Huang-ho), kuzey
Çin'in kaderini belirleyen unsurlardan biridir. Sarı nehir, lös bölgesinden
akarken, topladığı lös ile kendi yatağını yükseltir. Sonunda, yatağını
değiştirir. Tarih içinde, Sarı nehir yatağını binlerce kilometre
değiştirmiştir. Sarı nehir önce kuzey-güney doğrultusunda akar, sonra birden
batı-doğu istikametine döner. İstikamet değiştirdiği yerde, Çin'in en önemli
kalesi olan T'ung- kuan (Turğ-gvau) kalesi bulunur. Genelde T'urg-kuan'a sahip
olan, başkente de sahip olur. T'urg- kuan'a kadar, altı düz gemiler, Sarı nehir
üzerinde iki taraflı seyredebilirler. Ondan sonra ise, nehir üzerinde sadece
suyun akışı yönünde gidilebilinir. Sarı nehrin en önemli kollarından biri olan
Wei üzerinde de, ulaşım altı düz gemilerle sağlanır. Böylece, genelde Çin
imparatorluğunun tarihi başkentleri olan Ch'ang-an ve Lo-yang kentleri, ulaşım
ve iaşelerini, nehir yoluyla sağlarlar.
Çin'in en kuzey batısında bulunan
eyalet Kansu’dur. Kansu, Çin'den Türkmenistan’a kadar uzanan dar bir şerittir.
Kuzeyinde Gobi çölü, güneyinde Tibet dağları vardır. Burası İpek yolunun
başladığı stratejik yerdir.
Hemen kuzeyde, Ordos bölgesi
bulunur. Burası, Çinlilerle Türklerin sürekli çatıştıkları yerdir.
Güney Çin'in iki can damarı,
yukarıda Yang-tse (Yang- çe) ve güneyde His-ho nehirleridir. Bu nehirler
birbirlerine kanallarla bağlanmışlar ve bentlerle akışları kontrol edilmiştir.
Hâlbuki kuzeyin Sarı nehri, bugün bile tam anlamıyla kontrol edilememektedir.
İki nehir de, kolları ile birlikte, su ulaşımına hep imkân verirler. Tibet
dağlarının devamı olan dağlar, güney Çin'i parçalara bölerler. Bunun sonucu olarak,
eski zamanlarda, güney Çin'de değişik diller konuşulur ve değişik vadilerde
oturanlar birbirlerini zorlukla anlarlardı.
Post A Comment
Hiç yorum yok :