MITOLOJI

[Mitoloji][bleft]

Türk Tarihi

[Türk Tarihi][twocolumns]

Anadolu Merkezli Dünya Tarihi-Pramitler

Pramitler

Caral amfitiyatro


Güney Amerika’da M.Ö. 2600 yıllarına geldiğimizde, kent yaşamının başladığını görüyoruz.
M.Ö. 2627 tarihinde Peru’da Supe vadisinde Caral kenti kurulmuştu.

Eski Mısır imparatorluğunun siyasi gelişmelerini henüz yeterince bilmiyoruz. Ancak III. ve IV. hanedan firavunları fetihler yapan krallardı.

M.Ö. 2630 ile 2611 yılları arasında firavun olan, Mısır’da III. cü hanedanın 2 ci kralı Dzoser (Coser, Neçerihet) zamanında, meşhur mimar İmhotep tarafından ilk basamaklı piramit tasarımlandı. Basamaklı piramit, pek çok açıdan deneme amacıyla yapılmış bir yapı olmasına ve birçok değişiklik geçirmiş olmasına rağmen, hayret verici bir teknik ustalığın ve ekonomik gücün göstergesidir. Bu, Mısır’da basamaklı piramitler çağını açıyordu. Aynı çağda duvar resmi yapılması da hayli ilerlemiştir. M.Ö. 2612 ile 2150 tarihleri arasında Mısır duvar ressamları, bira imalinin tarifi de dâhil pek çok resim çizdiler. Bu resimler, Mısır’daki yaşamın pek
çok yönünü gözler önüne sermektedir. III. cü hanedan M.Ö.
2649 ve 2575 yılları arasında hüküm sürmüştür. Daha sonraki dönemlerde, geriye bakıldığında, Dzoser dönemi bilgeliğin ve başarının altın çağı olarak görülmüştür. Basamaklı piramidin mimarı İmhotep, baş mimar ve heykeltıraştı. Saray başhekimi olarak da tayin edilmiştir. Saray doktoru olarak atandığı bilinen ilk erkek odur. Daha sonraları şifa bahşeden bir Tanrı olarak anılarak Tanrı Ptah’ın yanında yer almış ve hekimlerin koruyucusu bir ilah seviyesine yükseltilmiştir.

M.Ö. 2575 yılında, Snofru (M.Ö. 2575 – 2551) IV. hanedanı kurdu. IV. cü hanedan M.Ö. 2575 ile 2465 tarihleri arasında hükmetmiştir. Snofru döneminde, Byblos’dan (şimdiki Lübnan kıyısında bir kent) Mısır’a gemiler ile kereste taşınıyordu. M.Ö. 2563 yılında firavunun oğlu Nikur ölünce tüm servetini karısına, bir diğer hanıma ve 3 çocuğuna bırakan bir vasiyetname yazdı. Bu bilinen ilk yazılı vasiyetnamedir.

IV. hanedan firavunları içinde, fetihler açısından, Firavun Snofru’nun özel bir yeri vardır. Etiyopya’yı yenip, kendine bağımlı hale getirdi ve oradan 200 bin baş hayvanla ülkesine döndü. Libya’yı yenerek, potansiyel bir düşmanı sindirdi. Bakır madeni açısından zengin olan Sina yarımadasını Mısır’a kattı. Mısır sınırlarında, ülkenin istilalara karşı korunabilmesi için istihkâmlar yaptırdı. Snofru’nun fetih savaşlarını, ölümünden sonra, oğlu Keops sürdürdü. Bu dönem, Mısır tarihinde büyük piramitlerin yapılma dönemidir.

Snofru, Dahşur’daki iki piramidi yaptırmış, Maydum piramidini tamamlamıştı. piramitleri başına bizzat geçerek inşa ettiriyordu. Snofru’nun inşaat faaliyetleri, haleflerininki kadar geniş kapsamlıdır. Faaliyetler iyi bir ekonomiye ve düzenli bir devlet yapısına işaret etmektedir. Snofru zamanında mezarlarda bulunan resim ve kabartmalar, daha sonraki dönemlerde de ele alınacak olan konulardan oluşmaktadır.

Mezar resimlerinden ve kabartmalardan anladığımız kadarı ile firavun yüksek dereceli memurlara birbirinden çok uzak olan toprakları bahşediyordu. Kuvvetli olasılıkla yüksek dereceli memurların bir siyasi güç oluşturmasının önüne geçilmeye çalışılmıştı.

M.Ö. 2551 ile 2528 yılları arasında Snofru’nun oğlu Kufu (Keops) firavun oldu. Kraliçe Heteferes idi. Keops 30 metre yüksekliğindeki büyük piramidi yapmıştır. Bu piramidin yapımı sırasında işçilerin, günlük sarımsak istihkaklarını alabilmek için, greve gittikleri söylenir. Mısır hayatında büyünün önemli rol oynadığını gösteren bir yazı, bu dönemlerden elimize geçmiştir. Keops’un oğlu Herutatuaf ile Thot mabedinin sırlarına vakıf büyücü Teta hakkındaki konuşması ve bu karşılaşmanın öyküsü büyünün kraliyetin ana meşguliyetlerinden biri olduğunu göstermektedir. Konu kafası kesilmiş bir kazın yeniden diriltilmesidir. Yazılanlardan büyücü Teta’nın firavunun huzurunda başarılı bir gösteri sunduğu anlaşılmaktadır.

M.Ö. 2520 ile 2494 yılları arasında Kufu’nun oğlu Kefren firavun oldu ve Giza platosunun ikinci büyük piramidi ile Sfenksi yaptırdı.

IV. Hanedan döneminde önemli bir gelişme güneş kültünün ortaya çıkışı oldu. Güneş dini V. Hanedan döneminde de oluşumunu sürdürmüştür. Gerçekte bir piramit güneş sembolü olarak düşünülmüştü. Firavun Snofru da güneş kültünün öncülerindendi. Güneş kültü gelişerek sonunda “ Re “ (Ra) takısı kral yıllıklarına eklendi. Ama bu çok daha sonra firavun Racedef (2528 – 2520) döneminde oluşabildi. Bundan sonra da “ Re’nin oğlu “ unvanı firavunlara verilmeye başlandı.

Folklora bakıldığında, Snofru’nun firavun olarak sevildiği, buna karşılık Kufu ve Kefren’in birer despot olarak algılandığı görülmektedir. Bu halkın IV. Hanedan yönetiminden memnun olmadığını gösteren bir husustur.

Sakara nekropolünde IV. Sülale zamanından kalma bir mezar vardır. Bu mezar Khnumhotep ve Niankhhnum adlı iki erkeğe aitti. Mezardaki resimler ve yazılar ve adlarının da gösterdiği gibi bu erkekler birbirlerine aitti. Bir çift oldukları açıkça belirtilmişti. Bu birlikteliğin Firavunun himayesinde olduğu da yazılıdır. Bu ilişki tarihin bilinen en eski kayıtlı (tescilli) eşcinsel ilişkisi kabul edilmektedir. .Bu birlikteliklerini açıklayan Khnumhotep ve

Niankhhnum’un aynı zamanda kardeş olabileceği de sanılmaktadır.

Bu günden 4500 yıl geriye gidildiğinde (M.Ö. 2500), Menfis’te oturan firavunun etkisi azalmaya başladı.



Yapılan büyük yapılar nedeniyle iç sömürü artmıştı, halk yönetimden hoşnut değildi. Topraklar, senyörlere ve tapınaklara dağıtıldığından, firavunun toprakları ve maddi gücü de azalmıştı. Özel mülkiyet, su ortaklıkları aleyhine çalışıyor, bu da nomların ekonomisini sarsıyordu. Nomların başındaki Nomarklar kendilerini halkın sorumluları olarak görmeye ve lanse etmeye başladılar. Başlangıçta bunlar merkezden atanmış memur statüsündeydiler. Zamanla bağımsız hareket eden hükümdarlar haline dönüştüler. Mısır, tekrar nomlara parçalanmıştı.

Genel olarak, yüksek devlet memurlukları firavun ailesinin yani krallık soyunun içinde dağıtılırdı. Merkezi otorite zayıflarken, yüksek devlet görevleri, firavun ailesine mensup olmayanlara da verilmeye başlandı. Ancak bunlar evlilikler yoluyla kraliyet hanedanına katılıyorlardı. Yine de aile bağlarına dayanan bir yönetim biçimi yerini bürokrasiye benzer bir düzene bırakmaya başlamıştı.

V. hanedanla birlikte, yapılmakta olan piramitlerin boyutları gittikçe daha küçülmeye başladı. Bu hem merkezi hükümetin etki ve yetkisinin azalmakta olduğunu ve hem de merkezin ekonomik durumunun gittikçe kötüye gitmekte olduğunu gösteren örneklerdendi. Buna karşılık, nomlarda eyalet yöneticileri için büyük mezarlar yapılmaya başlandı. piramitler küçülürken, yapılan güneş tapınaklarının sayısı da azalıyordu. V. Hanedanın son firavunları güneş tapınakları yaptırmamışlardır. Güneş (Ra, Re) kültü önemli bir sarsıntı geçirmektedir.


Mısır'da keten kumaş dokuması yapılırdı. M.Ö. 2500'den kalan kumaş parçalarından anlaşıldığına göre, o dönemde gerek iplik bükümü, gerekse dokuma tarzı bakımından çok kaliteli kumaşlar üretilmiştir. İnce iplikli dokumaları Mısırlılar, M.Ö. 2500 tarihlerinde üretmiş ve keten iplikten dokunmuş bu kumaşları, mumyalama işleminde kullanmışlardır.
Post A Comment
  • Blogger Comment using Blogger
  • Facebook Comment using Facebook
  • Disqus Comment using Disqus

Hiç yorum yok :


Dinler Tarihi

[Dinler Tarihi][bleft]

Antik Tarih

[Antik Tarih][twocolumns]

Video

[Video][bsummary]

Dünya Tarihi

[Dünya Tarihi][bsummary]