MITOLOJI

[Mitoloji][bleft]

Türk Tarihi

[Türk Tarihi][twocolumns]

İskandinav Mitolojisinde Yaratılış

İskandinav mitolojisi, bünyesinde birçok tanrı, diyar ve ırk barındırması sebebiyle her şeyin başlangıcı olan Yaratılış süreci, bazı ortak noktalar barındırmakla beraber diğer mitoloji ve inanç sistemlerinin çoğuna göre daha fazla karakter ile çeşitli mekânları içerir.
Bazı noktalardaki geçişlerde boşluklar olduğu hissedilse, hatta bazı noktalar hiç anlatılmamış olsa da kutsala karışmak olmaz tabii diyerek başlayayım.

Başlangıç

yarat1
Her şeyden önce derin boşluk -uçurum olarak da adlandırılan- Ginnungagap vardı. Ginnungagap’ın kuzeyinde ise Niflheim denen karanlık, sisli ve dondurucu soğuğun hüküm sürdüğü bir diyar ve bu diyarın sınırlarını aşarak  dışarı taşan, zehir ve tuz da taşıyan donmuş on bir nehir bulunuyordu.  Güneyde ise Niflheim’in aksine korkunç sıcaklıkta ateşlerin olduğu kıvılcımların havada uçuştuğu Muspelheim adındaki bir diyar vardı. Muspelheim’deki kıvılcımların da Ginnungagap sınırını aşması ile hava ısındı ve  donmuş nehirler erimeye başladı. Eriyen  damlaların birikmesi ile bir form oluşmaya başladı ve sonunda hem dişi hem de erkek olan  ve yapılacak tüm aile ağaçlarının en tepesinde yer alacak iki yaratıktan ilki Ymir hayat buldu. Oluşacak tüm diyarlardaki varlıkların  iki atasından biri olan Ymir’in terinden Dev nesillerinin türeyeceği erkek ve kadın devler şekil buldu. Eriyen damlalardan Ymir’in hayat bulmasından sonra havanın ısınmaya devam etmesiyle Ymir’in yaratılışındaki süreç tekrarlandı. Böylece  ilkel form, inek olan Audhumla şekil buldu. Bahsettiğim aile ağacının tepesindeki ikinci yaratık da ortaya çıkmış oldu. Ymir açlığını Audhumla’nın  sütünü içerek giderdi ve süt sayesinde gitgide büyüdü. Audhumla ise karnını doyurmak için donmuş nehirdeki tuz bloklarını yaladı ve yaladıkça tuz kalıpları şekillenmeye başladı. Günler geçtikçe bir şeklin tuz bloklarının arasında belirmesinin sonunda ortaya bir erkek çıktı ki kendisi tanrıların atası Buri’dir. Buri’nin oğlu Borr ise bir dev olan Ymir soyundan gelen Bestla ile evlendi. Bu evlilik sonucunda Bestla ilk tanrılar Odin, Vili, Ve’yi doğurdu. Böylece Aesir tanrılarının başı tüm tanrıların babası Odin hayat bulmuş oldu.
İlk tanrıların doğumuna kadar olan süreç, iskandinav mitolojisinde bilinen diyar ve türlerin yaratılması ve son hallerini alması için gerekli unsurların tamamlanma aşaması gibi düşünülebilir.

Midgard

yarat2
İlk icraatlarında  tanrılar önce Midgard’ı yarattılar. Ve bunu gitgide büyüyen ilk yaratık Ymir’i kendilerine tehdit gördükleri için öldürerek yaptılar. İlk tanrıların Ymir’e saldırması ile Ymir’de açılan yaralardan akan inanılmaz miktardaki kanlar sel oluşturdu. İlk tanrılar oluşan bu sele sonsuza kadar devlerden kurtulmak için tüm devleri atarak öldürmek istediler, kısacası soykırım yaptılar. Bu soykırımdan sadece zeki bir dev olan Bergelmir ve karısı saklanarak kurtulabildiler. Bergelmir ve karısının kurtuluşu sayesinde devlerin soyu devam edecekti. Soykırımda başarısız olunması ile devler bitmek bilmeyen bir kin ve nefret duygusu ile çoğaldılar. Bu kin ve nefret daha sonra dile getirilecek tüm anlaşmazlık, savaş ve hatta Ragnarök’e kadar devam etti.
Böylece insanların kendilerine taparak kısa ömürlerini geçirecekleri evlerini yaptıktan sonra, sıra bu evde yaşayacak insanları yaratmaya geldi.  Ve kardeş tanrılar bunun için iki ağacı seçtiler ve onları ilk insanlara çevirdiler. Odin onlara nefes ve can, Vili akıl, duygu ve hareket, Ve ise duyuları ve dış görünüşlerini verdi. Erkeğe kül ağacı anlamına gelen Askr, kadına da sarmaşık anlamına gelen Embla dediler. Böylece tüm insanlığın ataları ete kemiğe bürünerek hayat bulmuş oldu. Midgard’ın üzerinde yaşayanların da yaratılmasından sonra ise tanrıların diyarı olan Asgard’ı yarattılar.Midgard’ın yapım aşamasına gelecek olursak, ilk tanrılar bunun için Ymir’in parçalarını kullandılar. Ymir’in derisinden ve kaslarından toprakları, kanından ise suları, denizleri, nehirleri yarattılar. Kafatasından gökyüzünü yarattıktan sonra gökyüzünün sabit kalmasını sağlayabilmek ve korunması için Odin cüceleri yarattı. Dört cüce içtikleri and ile Midgard’ın dört yönünü koruma görevini üstlendiler.
ymir-body
Dört cücenin isimleri ise Nordri (kuzey), Sudri (güney), Austri (doğu), Vestri (batı)’ydi.  Ymir’in büyük ve ağır kemiklerinden Midgard’ın dört bir yanındaki dağları, dişlerinden ve hafif ufak kemiklerinden taşları yarattılar.  Deri ve kaslardan yaratılan topraktan bitkiler yeşerdi. Yeşeren bitkilerin arasına saçlarından ağaçları, sonrasında  beyninden gökyüzündeki bulutları yarattılar. Bir yandan hala Muspelheim’dan etrafa saçılan kıvılcımlardan yıldızları ve gök cisimlerini yaptılar.
Bu noktadan sonra ırkların ilk temsilcilerinin ve malzeme listesi vererek yapılan yaratılış anlatımı kaynaklarda yerini çoğunlukla dokuz diyar üzerinden hikayelere bırakmaktadır.  Ve Midgardınki gibi geniş anlatım, yerini yaptılar, ettiler şeklinde bir anlatıma bırakır.
yarat3

Dokuz Diyar

yarat4
Bu bağlamda varolan dokuz diyardan bahsetmek gerekirse,  diyarları dünya ağacı Yggdrasil birbirine bağlamaktadır. Gövdesi Midgard’ın içinden geçerken Asgard (Aesir tanrılarının diyarı), Vanaheim (Vanir tanrılarının diyarı) ve Alfheim (Elflerin diyarı) ağacın dallarında, Midgard (insanların diyarı) ile gövdede ise Svartalfheim (cücelerin diyarı bazı kaynaklara göre kara elflerin diyarı) ve Jotunheim (devlerin diyarı) bulumaktadır. Üç kökünde ise Niflheim (Buz diyarı), Helheim (ölülerin diyarı) ve Muspelheim (Ateş diyarı) yer alır.
Yggdrasil aynı zamanda, Odin’in mızrağı Gungnir’in yapıldığı küllerin kaynağı ve Odin’in rünlerin bilgeliğini kazanmak için dokuz gün dokuz gece kendini astığı yerdir.
Yaratılışta bence en dikkat çekici olan, bu mitolojiye ilgi duyanların okuyup araştırdığı hikayelerde hep karşı cephede yer alan ve kötü gösterilen Devler’in neden bu şekilde davrandıklarının anlatılmış ve anlaşılmış olmasıdır. Varolan tüm hikayelerde biri kalkıp “ya siz nesillerdir bize saldırıyorsunuz bir intikam arıyorsunuz ama neden?” diye sormadığı için onlar hep, sırf hikayede olması gereken kötü adam rölünü üstlenen bir ırk gibi yer aldılar. Bu yaklaşım günümüze bile uyarlanabilir aslında…
Post A Comment
  • Blogger Comment using Blogger
  • Facebook Comment using Facebook
  • Disqus Comment using Disqus

Hiç yorum yok :


Dinler Tarihi

[Dinler Tarihi][bleft]

Antik Tarih

[Antik Tarih][twocolumns]

Video

[Video][bsummary]

Dünya Tarihi

[Dünya Tarihi][bsummary]